İşte Osmanlı kadınları güzelliklerini bakın neye borçluymuş
Hatmi çiçeği ve ebegümeci…. Saçlar için doğanın sırrı adeta…
Hamamın olmazsa olmazı sabunlar olduğu gibi, sabunlara yıkanan saçların sertleşmemesi için alınan önlemler de vardı. Şimdilerde doğal içerikli saç kremlerine verdiğimiz paralar boyumuzu aşarken, o zamanların doğal saç kremleri hatmi çiçeği ve ebegümeciydi. Hatmi çiçeği ve ebegümeci kaynatılarak suyuyla saçlar durulanıyordu. Hem doğal bir yumuşaklık hem de parlaklık veriyordu. Kolay, sağlıklı ve zararlı maddeler içermeyen bir formül oluşturulmuş.
El ve ayaklar için bugün unutulmuş gül yağı…
El ve ayakları için zeytinyağı ve gül yağından vazgeçmiyorlardı. Osmanlı Kadınları güzelliğini güle borçlu da diyebiliriz. 1 yılda sadece Harem’de 100 ton kadar gül kullanılıyormuş. Gülü kullanmanın en iyi yolunu da gül yapraklarının zeytinyağı veya susam yağından bekletilerek süzülmesiyle elde edilmesiymiş. Çıkan yağ el, ayak ve hatta yüz için oldukça doğal bir besleyici yağ olarak görülüyormuş.